27.2.16

Nazım Hikmet ~ Yaşamaya Dair ~ On Living (Genco Erkal - Fazıl Say)

Nazım Hikmet Ran
Eskişehir Balmumu Müzesi



beyaz gömleğinle bir labratuarda
insanlar için ölebileceksin
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.












22.2.16

Çürümemin Bir Amacı Var

 

Röportajları sevmiyorsun madem, bari mektubumu oku. Ah pardon, mektubunu. Sana gönderdiğime göre bu mektup artık senindir öyle değil mi?

 Uyumama ramak kala içimden senin cümlelerini tekrar etmemle başladı her şey.''Altında ezilmediğimiz bir olayın bizim için ne anlamı olabilirdi ki?'' ya da   ''İnsan türü ancak kendini mahvedene hayran olur.'' mesela. 

 En çok da; ''Yürek': bütün azapların kökeni... Nesneye imreniyorum... maddenin ve donukluğun lütfuna...''dedin ya hani İstifa'da. anlaşılması ne güç bir cümle bu. Gecelerce içimde dolandı. Dokunabilseydim, yüreğini avucuma alıp konuşacaktım. İnanmamazlığının içinde nasıl bu kadar kuvvetli kalabildin? Kendi kendine zorlaştırmışsın her şeyini.  İnsanın sana zorlaştırdığın her şeyin kolay halini gösteresi geliyor.Mesela nasıl oluyor da boşluktan sıkıldığımı söylüyorsun? Söylediğinin aksine ağır hasta birisinin ne denli can sıkıntısı içinde günlerini geçirdiğine birebir şahidim. Bu kadar kör müsün be adam diye suratına bağırabilirdim, benim sonram bir boşluk olmayacak senin inadına kazıyacağım izlerimi şuralara bi yerlere öyle ya da böyle bi şekilde. Olduğu gibi bırakıp gitmeyeceğim, taş koyulmuşsa üstüne bi tane de ben inşa edeceğim.

 Daha çok kıza kıza ilerlerken 'Yozlaştırıcı' yazınla kızgınlığımın sebebini gösterdin, kendimi bulduğum ve neyi kastettiğini tam olarak anladığım için bu denli öfkeliydim. Diyordun ki: '' - şüpheyi yerkürenin derinliklerine kadar ekmek isterdim; onun maddeye nüfuz etmesini sağlamak  zihnin hiç girmediği yerde onun hükümdarlığını kurmak ve varlıkların iliğine ulaşmadan önce de taşların huzurunu sarsmak, oraya güvensizliği ve yürek kusurlarını sokmak.Mimar olsam Yıkım'a bir tapınak inşa ederim vaiz olsam duanın gülünçlüğünü açığa vururdum, kral olsam başkaldırının amblemini dikerdim.İnsanlar gizliden gizliye birbirlerinden tiksinmeye heves ettiklerine göre her tarafta kendine sadakatsizliği tahrik ederdim..'' 
   Sayın Cioran; ulaşabilseydim, ellerini alıp öperdim. 

Unutmadan şunu da söyleyeyim, yandan çekindiğin bir fotoğrafında Nazım Hikmet'e çok benziyorsun. Bazı cümlelerin de bana onun mısralarını anımsatıyor. 
 Hayat dikiş kutusundaki iplerin renginde değil her zaman, katıldığım şiir yarışmasında hiçbişeyinci olduğumda gördüm bunu. Burdayım, ve gurur duyuyorum üzüntümle. Hiç bu kadar duygu yüklü olmamıştım belki de. ''Nerede tükettin ömrünü?'' diyorsun ya hani. Burada tükettim. Bir dikiş kutusunun içinde renkleri elimde tutmaya çalışırken. 

                                                                                                                      22.02.16
                                                                                                                      SENAT

19.2.16

Dostum Zeze'ye ..


 Bir çocukluk bir ağaca en fazla ne kadar sığar? Bu sığınmayı yaşamım boyunca hiç durmadan anlatacağım.Usanmam seni anlatmaktan ve paylaşmaktan. Sekiz yüz elli bin kilometre konuşacağım,  senin olmasını istediğin gibi.

Şeker Portakalı için '' günün birinde acıyı keşfeden bir çocuğun öyküsüdür '' diyorlar. Adının acıyla anılması nasıl bir duygu Zeze? Acıyı keşfetmekten daha mı zor?  Belki de bir keşif, bu keşifle anılıyor olmakla kıyaslanamaz bile. Sanırım cevabını yalnızca sen verebilirsin. Bir yolunu bul ve bana ulaştır.





Kendine şeytan diyen çocuk; seni çok özledim!
Kalbinin hızı ve çabası, tüm gerçekliğiyle öylesine benim ki o bindiğin ağaç, öylesine yakınım ki Portuga'na.. Hataların dahi o kadar çok benim ki, dişlerimi sıkıyorum sen dayak yerken. Sen basamıyorsun acıdan ayağına ben de tek ayak oluyorum, sen poşetle hayalinde uçurtma yapıyorsun, ben uçuruyorum onu gökyüzünde. Sensiz; senin olanlara dayanmak zor, bundandır benimseyip benim diyişim. Sen bayılıyorsun rayların üzerine Portuga'sızlıktan, ben de atıyorum kendimi tramvayın önüne. Kimse farketmiyor seni beni bizi. Başka başka kılıflar uyduruyorlar hüznümüze, yüzümüzün kiri gözyaşlarımızla akıp gidiyor, temizleniyoruz. Acı; bizi birleştiriyor, ikimizi dost ediyor, yılları ve toprağı aramızdan söküp alıyor. Ölüm; sen orda olduğundan daha çekici geliyor. 
                                                                                  19.02.16 SENAT

        

 Birden bire esmedi bana bu yazıyı yazıp Zeze'ye mektup yollamak - ki birden bire de esebilirdi, Zeze sonuçta bu istediği zaman esinti yapabilir şikayetçi olmam- Duyumlarıma göre Şeker Portakalı'nın ikinci kısmı olan Güneşi Uyandıralım da film oluyormuş! Okuyun ve izleyin. Ve paylaşın. Acınızı, ağacınızı, atınızı, kurbağanızı..




8.2.16

Erken Hasat Soğuk Sıkım Zeytinyağı

Zeytinyağı hakkında en güzel cümleleri kurmak isterdim ama sanırım bunu başaramayacağımı hissettiğimden yazıma Refika'dan aylarca bekleyip stoklara girer girmez sipariş ettiğim zeytinyağı için kargolanırken kendime yazdığım notla başlıyorum.

Afiyet oldu bana bi güzel (:



Doğanın en taze nimeti kahvaltı masamda dururken , orda olmasının bile beni sakinleştirdiğini farkettim. Tadıyla kokusuyla resmen tazelik uyandırıyor bedenimde zeytinyağı. Kendisinden yeteri kadar faydalanamadığımı düşündüm ve ona dönüp dedim ki: ben seni bloguma konuk alayım da gönlün olsun.

 Refika'dan; yemek programından tanıdığımız Refika Birgül'ün satış sitesi.
Başlangıçta da belirttiğim gibi aylarca bekledim gelmesini. Birgün mail geldi stoklarda! diye. Hemen verdim siparişimi (bazıları pahalı bulsa da )

Kendileri rengiyle tadıyla kokusuyla şişesiyle tazeliğiyle beni benden aldı. 
Bu zeytinyağını Refika Birgül 'ün tanıttığı kadarıyla Türkiye’nin ilk profesyonel zeytinyağı eksperi olan Selin Ertür sayesinde mutfağıma alabildiğimi farkettim.

Refika'cığım Selin Ertür hakkında Hürriyet yazısında ;

''İtalya’da bu konuda eğitim almış, Toscana’da sekiz sene laboratuvarlarda zeytinyağını inceleye inceleye geçirmiş yıllarını. Onun yağı, geçtiğimiz yıl Los Angeles Uluslararası Zeytinyağ Yarışması’nda 481 zeytinyağ arasından gümüş madalya almış. İtalya’nın prestijli ve güvenilir yarışması Armonia ve İtalya’daki uluslararası gastronomi okulu Alma Trophy tarafından da geçen yıl hasat zamanında 22 ülkeden 386 yağ arasında ikinciliği hak etmiş." diyor. Doğrudur diyorum. Hakkı var diyorum. Test edildi onaylandı diyorum.



                                     

Bildiğiniz üzere;  

-Zeytinyağı doymamış olmasından dolayı kalp ve damar dostudur.
-Sindirim kolaylığı ve kolestrol dengesi bakımından olmazsa olmazımız. 
-İçerdiği E vitamini sayesinde doku yenilenmesini arttırıyor yani yaşlanma out gençlik in.
-Kireçlenmeyi önlemede etkisi var.
-Sürekli kabızlık çekenler için sabahları aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağı içmesi önerilir.
-Ve az önceki araştırmalarımda şu özelliğine de  rastladım: Zeytinyağı unutkanlığı önlüyor. (Akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.)



(evet ekmeğimi bandırmadan duramıyorum)
                                     
Bunları bilmiyor olsam bile yine de baharatlarla renklendirip tat farkı yarattığım zeytinyağını kahvaltı masamdan eksik etmezdim. Çünkü tadı.. Çünkü kokusu..Çünkü zeytin, çünkü yağı... Hem zeytine hem yağına ayrı aşığım. Sevgim ikisine de yetiyor. Çünkü kıvam, renk, cümbüş, mutluluk.. 
 Çünkü benim kahvaltım aşk dolu.


Relax Melodies





 Tramvaydan inip otobüse yetişmeye çalışırken onca insanın arasından sıyrılmayı başarıp kendi kafamın içinde çalan seslere ulaştım birkaç gün önce.İlk karşılaştığımda demek ki tek ben değilmişim şu rahatlatan seslere  ihtiyaç duyan dedim . Hemen mobil uygulama olarak indirdim. Relax Melodies olarak geçiyor ismi. Adı gibi bir sürü rahatlatan  ses içeriyor. Bazıları kilitli ücret ödenmedikçe açılmıyor, ancak kilitli olmayan kısmı bana yetiyor.  Favori seslerim: Eternity, Wind Chimes, Medieval, Zen..
 Birden fazla melodiyi aynı anda açıp dinleyebiliyorsunuz.

 

Uygulamanın üst kısmına geçtiğinizde ise istediğiniz melodiyi ortamı seçip modunuzu ayarlayıp ona göre ses seçebiliyorsunuz. Yaptığınız karışımı mesaj mail twit olarak paylaşabilirsiniz. Ben özellikle roman bitiminde kahramanın acısıyla daha fazla melankoli olmama adına dinlediğim Green Reflexion 'u şiddetle öneriyorum. Zaten uygulamayı indirdiğiniz zaman tüm sesleri sırayla dinliyorsunuz elinizde olmadan. Bu sesler benim kulağıma küpe defterime şiirdir. Sizin de hayatınızda yer edinsin, buyrunuz. Relax Melodies!

5.2.16

Yudum Yudum Kitap Dalgası

  Günaydın! Bir kaç haftadır yaşamıma bana göz kırpan kucaklayan sabahımı ezan dışında aydın eden bir sistem daha katıldı: biryudumkitap 
  Siteye girdiğiniz zaman mailinizi bırakıyorsunuz, her sabah size 5 dakikada okuyabileceğiniz o gün seçilen herhangi bir kitaptan bölümler yollanmaya başlanıyor. Mesela 

Jean Jacques Rousseau - Yalnız Gezenin Düşleri

Sıradışı Yayınları, s.5-8


  Diyor ve o sayfalardaki bölümleri yazarak devam ediyor mailiniz. O kadar güzel ve o kadar farklı bir uygulama ki bloguma eklemeden edemedim. Mailiniz kitap ve yazar ismiyle geliyor, bazen şiir de yolladıkları oluyor ve böyle sabahlar tadından yenmiyor. Maile kocaman bir günaydın ile başlıyorlar, ardından kitap demecini paylaşmadan hemen önce bir tutam güzel cümleler kurarak kitap sayfalarına hazırlıyorlar sizi, temennilerini sunuyorlar. Uzun oldukları için kitap alıntılarını koymayacağım buraya ama mailin sizi nasıl karşıladığını görmenizi istiyorum. Bunları okuyun ve hemmmen siteye girişinizi yapıp dalgaya ortak olun. 


Günaydın! Cuma pasajı: "Kırmızı Pazartesi" G. G. Márquez


"Geçip giden baharları kurtarmak mümkün değildir." diyor Márquez. Ancak yeni baharların geleceğini de unutmamak gerek. Ah etmeyeceğiniz, keşke demeyeceğiniz baharlarınız olsun sevgili okur. Var olun.

--------------------------------------------------------------------------------------------------

Günaydın! Cumartesi şiiri: "Beni Güzel Hatırla" Orhan Veli Kanık

Yalnızlık ne vahim kelime sevgili okur. "Bilmezler yalnız yaşamayanlar nasıl korku verir sessizlik insana." derken tam da bunu kast ediyordu bir garip, Orhan Veli. Herkes gitse, şiirler sizi yalnız bırakmasın. Var olun.

---------------------------------------------------------------------------------------------------

Günaydın! Günün pasajı: "Zorba" Nikos Kazancakis

Hayatı anlama meselesine çok kafa yorarız. Bu konuda Umberto Eco şöyle diyor: "Hayatı anlamak için hikâyeler anlatmak gerekir." Madem öyle, bu sabah en güzel hikâyenizi anlatın diye, bir yudum kahve, bir yudum kitap demeye devam ediyoruz sevgili okur. Var olun.

----------------------------------------------------------------------------------------------------

Günaydın! Günün pasajı: "Yaşlı Adam ve Deniz" E. Hemingway

Hemingway yazma işi hakkında şöyle der: "Tek yapmanız gereken tek bir doğru cümle yazmak. Bildiğiniz en doğru cümleyi yazın." Bildiğimiz en doğru cümlelere bin selam sevgili okur. Bizimkini zaten biliyorsunuz, var olun.





3.2.16

Hangi sitelerden kitap sipariş ediyorum?




 İnternet kullanımının artışıyla online satış siteleri de çoğaldı, kullandığımız hemen  her ürüne internetten ulaşma imkanımız var artık. Kitaplar ve filmlerde öyle . Peki ben nerelerden sipariş ediyorum kitaplarımı, nelere dikkat ediyorum, tercihlerimi neye göre değiştiriyorum?
 Öncelikle güvenilir olmasına dikkat ediyorum, bir site bulmuşsam bulunduğum şehirde şubesi var mı, arkadaşlarımdan biri o siteyi kullanmış mı diye mutlaka araştırıyorum. Hiçbir şey bulamazsam  iletişim numarasından arayıp konuşan kişiye göre karar veriyorum. Bu durumu genelde aradığım kitap sadece o sitede varsa yapıyorum. Yani açık açık beni ikna etsinler diye arıyorum siteyi, mecburiyetten.
  Kitapçılarda gördüğüm fiyattan daha ucuz diye hemen atlamıyorum, yeni bir sekme açıp diğer sitelerden de aynı kitabı bulup fiyat karşılaştırmasını mutlaka yapıyorum. Tabi fiyat karşılaştırması sadece sipariş edeceğim ürün üzerinden değil, kargo fiyatı, hangi fiyat üzerine kargo bedava.. Bu konuları da tartıp öyle veriyorum kararımı.
 Bir yerde denk geldiğim, sözünü beğendiğim, veya takip ettiğim yazarın yeni kitabı çıktığında veya aniden vahiy inip şu kitap nasıl acaba diye düşündüğümde hemen sık kullandığım sitelerden (idefix,dr) sepetime ekliyorum. Param olduğunda sırayla sipariş ediyorum. Her ne kadar kolay kolay unutmasam da  gün içerisinde yaşadığım karışık durumlar sonunda bazen her şey resetlenebiliyor bu yüzden , benim yerime aklında tuttuğu için sepetime çok şey borçluyum, teşekkür ediyorum efendim.

 Başlayalım öyleyse; 


                                                 



 İdefix'ten yıllardır bir hayli kitap ve film alışverişi yaptım. Henüz bir sorun yaşamadım. Yalnızca okuma kitapları değil, okul için gerekli kitapları ve kpss kitaplarını da bu siteden sipariş ettiğim oluyor. Eğer sipariş ettiğiniz kitaplardan birisi temin edilemiyorsa diğerlerini bekletmeden gönderiyorlar, kalan kitap temin edilince kargo ücreti ödemeden adresinize ulaştırıyorlar. 

 İdefix'in en sevdiğim yönü ise kararsız okur, okunması gereken 1001 kitap tarzında kategorileriyle bana seçenekleri en güzel biçimde sunması. Her ziyaretimde ince ince geziyorum yani sizin anlayacağınız bu sitede. 
 Yurtiçi Kargo ile çalışıyor, 50 lira üstüne kargo bedava, hediye paketine 1,5 lira ücret alıyor.







Gelelim şubelerinde fiyatların dudak uçuklattığı ama online alışveriş sitesinde durumun o kadar da kötü olmadığını gösteren sitesinin tasarımı dolayısıyla da benden yıldız kazanan D&R 'ımıza. Gerçekten de 55 liraya satılan kitabı sitesinde 43 liraya satıyor. Hemen hemen her ürünü daha ucuz. Bu yüzden bulunduğum şehirde şubeleri olmasına rağmen özellikle online olarak sipariş ediyorum.
 Kitap, film, kırtasiye gereçleri ve daha bir sürü şey için ilk ziyaret ettiğim site diyebilirim D&R için. Arada sırada da pikap ve fotoğraf makinesi fiyatlarına bakmak için giriyorum , sonra alamadan geri çıkıyorum tabii.....
 Yurtiçi Kargo ile çalışıyor, 60 lira üstüne kargo ücretsiz, hediye paketi ücretsiz.





 


 Sitenin tasarımını göz yorduğu için pek beğenmiyorum ama geniş yelpazesi ve bazen idefix, D&R den ucuz olması sebebiyle tercih ettiğim bir site. Puan katalogu sayesinde her siparişinizde belirlenen miktarlarda puan kazanıyorsunuz ve biriken puanlarla kargonuz bedavaya gelebiliyor.
 Kitap Yurdu'nun en sevdiğim özelliği bülten aboneliği ve puanları.
 Yurtiçi Kargo ile çalışıyor, 20 lira üstüne kargo ücretsiz ( veya puanlarım sebebiyle bedava oluyor henüz anlayamadım ). 











                                                                                                                                                                                                                                                               
Siteye girdiğimde resmen bana göz kırpıyor. Çok seviyorum , renkleri tasarımı,
kitapların geçişleri. Kitap, bardak, defter.. Hele o baykuşlu ucuz defterler.... Yani açıkçası ingilizce kitap ve güzel şeyler kategorisi bu siteyi diğerlerinden ayrıcalıklı kılıyor benim için. Babil'den yapacağınız alışverişlerde hopi para kazanailiyorsunuz.
Ancak eğer aldığınız ürün kampanyalı bir ürünse, kupon ve hopi fırsatlarından yararlanamıyorsunuz.
 Yurtiçi ve MNG Kargo ile çalışıyor, kargo ücreti 4,40, 44 lira üstüne kargo ücretsiz, hediye paketi 2,5 lira.



 pelikan kitap evi



Bu site, benim okul kitaplarım için kullandığım bir site. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon adına ihtiyacım olan her kitaba buradan ulaşmaya çalışıyorum. Hepsi yok elbette ama yarı yarıya da olsa ne alsam kardır sonuçta. FTR, Tıp kitaplarınn yanı sıra zengin bir KPSS içeriğine de sahip.

 Aras Kargo ile çalışıyor, 100 lira üstüne kargo ücretsiz.



Nadir Kitap
Tüm bunların dışında farkli kitapçıların ortak buluşma noktası dediğim bir site var. Nadir Kitap, çoğu yerde bulamadığınız kitapları içinde barındırıyor. Ben ''Haluk Cansın-Unutmaya Kıyamadıklarım'' ı hiçbir yerde bulamamıştım. Sonra bu siteyi keşfedip sipariş etmiştim. Kargo fiyatını falan hatırlamıyorum ama sıkıntı yaşamamıştım teslimatta. Aklınızın köşesinde bulunsun, birgün mutlaka ihtiyacınız olur.