17.4.14

En İyi Teklif


Oturup anatomi pratik vizeme çalışmam gerekirken seni izlemeye yeltenmiş olmamın bir sebebi olmalı diyorum ve blog sayfamdan sana bir mektup yolluyorum.

Sevgili Virgil;
Adamım.
Şimdi ben ne görüyorum bu fotoğrafa bakınca?
İktidar, hırs, başarı, üst düzey olan her şey..
arka planda
hayal kırıklığı, ihanet, bıkkınlık, şok, bitik.
Film bittiğinde oturup beş dakika filmi yorumlama ihtiyacı hissettim, kendimi senin yerine koydum.
Sonra fark ettim ki enteresan bir şekilde birbirimize çok benziyoruz.
Ben Türkiye'de yaşayan 19 yaşında fizyoterapist adayı Senat.
Sen orta avrupada aranan bir açık arttırmacı, sanat adamı, tablo koleksiyoncusu. 
Tutkuyla hayatını devam ettirirken yanında olanları başka bir tutku için terk etmiş olmanın sonucunun hazin olması...
pişmanlık mı?
maybe.
aptallık mı?
maybe.
.
.
İnsan yıllarca bekliyor ve işte hayatımı güzelleştirecek olan yegane şey diyor birden bire sebep belirtmeksizin.
Sonuç fiyasko olsa da neler kazandığının farkında olmak ayakta tutuyor ademoğlu ve havvakızını.

Sen çok iyi bir tekliftin Virgil, biz onlar için çok iyi bir tekliftik ve bence fazla iyiydik. 
Bu yüzden yollarımız ayrıldı. 
Ayıran Bir'i var Virgil.
Ve biliyorum ki daha iyi bir teklif sunacak bize.
''Nasılsa olacak olan olacak'' diyebiliyor olmanın dayanılmaz hafifliğinden bahsediyorum Virgil.

Virgil Oldman, his'daşım;
Seyrettiğin tabloların boşluğunu doldurma vakti şimdi.
Kendine çok iyi bakıyorsun, öpüyorsun gözlerinden.

                                                             17.04.14 SENAT





16.4.14

canımın içi

'' canımın içi böyle şeyler yalnızca romanlarda olur''
diyor
bir 
filmde
Cüneyt 
Arkın.
insanın
içine
roman 
olup
okunma
isteği
yerleşiyor.
insan
birden
bire
olmazı
olur
kılmak 
istiyor.
ama
canımın 
içi
böyle
şeyler
yalnızca
romanlarda
olur!